Blog Listem

23 Aralık 2014 Salı

Doğum günü partisi :)

30. haftadan merhabalar
geçtiğimiz haftasonu bir arkadaşımın kızının doğum gününe davetliydim. Artık böyle etkinliklere alışmam lazım malum :) doğum günü, bebek mevlüdü, diş partileri falan hayatımızda yerini alacak inşaallah bundan sonra..
Her katıldığım etkinlik benim için bir tecrübe :) sizin içinde fikir olması açısından Hello Kitty konseptiyle doğum günü partisinden fotoğraflar ekliyorum..

 
Pastanın yanısıra çok güzel muffınlar, kanapeler, mezeler vardı ama ben en çok bu tartonetleri beğendim, çok tatlı görünüyorlar :)


Bu tatlı şeylerde  misafirlere hediye edildi, ben yemeye kıyamadım hala kurabiyeyi :)

          Hazırlık aşamalarını da  şahit olduğum için şahsi fikrim konsept odaklı partiler hazırlamak çok meşakketli bir işmiş, hello kitty desenli peçeteler, bardaklar,tabaklar, balonlar falan her ayrıntıyı düşünmek lazım.. Ben yapabilir miyim? şu anki enerjimle çok uzak görünüyor :) 
        Her şeyi kendi elleriyle hazırlayan arkadaşımı tebrik ediyorum. Daha nice nice yaşlara inşallah..
herkese sağlıklı günler :)

11 Aralık 2014 Perşembe

pratik bebek patiği :)

Merhabalar
Biz 28 haftalık olduk, çok şükür.. Sabırla beklemeye devam..
Beklerken örgüyle oyalanıyorum kendimi iyi hissettiğimde ve tabi fırsat bulduğumda.

Gelelim patiğimize.. bu renk bir yelek ördüğüm için onunla takım bir de patiği olsun istedim.Biz bu patiği çok sevdik :)


Örgüden pek anlayan biri değilim ancak basit şeyler örebiliyorum. Bu patiğin yapımı hem 
çok basit hem de ayakkabı gibi görüntüsü çok hoş :)

 

Örerken fotoğraf çekmeyi akıl edemiyorum henüz maalesef..Patiği yapmak isteyenler ayrıntılar için tıklayın.. Ben modelden biraz büyük başladım ( 30 ilmek). Allah giydiğini görmeyi de nasip etsin..
Hoşçakalın..

6 Aralık 2014 Cumartesi

haftasonu kahvaltısıı :)

merhabalar
bugün burda harika bir hava var, miiss gibi güneşli ve ılık bir bahar havası :) Aralık ayında olabiliriz ama mevsimler bizi ters köşe yapmayı seviyor bu yıl :) Ağrılı,acılı geçen günlerden sonra bu hava bana çok iyi geldi içimi açtı, çok şükür.. Eee bizde bu güzel havayı değerlendirip sevdiklerimizle kahvaltı yapalım dedik :)



Tabi ben böyle yedikçe gelsin kilolar.. ama ben hamileyim kiii doğumdan sonra veririm deyip kendimi teselli ediyorum :)


Elmalı kurabiye ve poğaça tarifini isteyenler olursa verebilirim, biz çok beğendik de :) kendimi iyi hissettiğim dönemler yapıp dondurucaya atmıştım şimdi çok büyük kolaylık oldu, aklımı seveyim aklımı :P
herkese mutlu haftasonları :)



25 Kasım 2014 Salı

aylar sonra Merhaba!

Herkese Merhabalar,
Uzuuunn bir ara verdim çiçeği burnunda bloguma.. Unutulmadım inşallah. Uzaklaştıkça uzaklaştım ama çok da özledim esasen.. Peki neden bu kadar uzun bir süre ara verdim? Geçerli mazeretim var benim, bebeğimi bekliyorum çünküüü :) Şimdi 26 haftalık olduk biz teyzeler :) son üç aya kadar herşey yolunda gidiyordu ama bir kaç haftadır canımızı sıkacak, endişelendirecek gelişmeler yaşadık.. Rabbimin izniyle bugünleri geride bırakmak istiyoruz.. sağ salim bebeğimi kucağıma almayı nasip etsin Allah bana da tüm bekleyenlerle birlikte... Teyzelerimizden dualarında bize de yer vermelerini rica ediyoruz..
Bebek hazırlıklarımızla burda olmaya çalışacağız..
İyi ki varsınız..
öpücükler 

3 Haziran 2014 Salı

Çocukları İstismardan Koruma Yolları

Herkese merhabalar
Uzun zamandır blogumu ihmal ettiğimin farkındayım ve artık toparlanma zamanı arkadaşlar..
Bu yazıyı yazmak yaklaşık iki aydır aklımda fakat hep erteliyorum. Hepimizin malumu olduğu üzere çocuk istismarı olayları maalesef gittikçe artıyor, haberlerde tüylerimizi ürperten şeyler duyduk, tedirgin olduk.. "Peki biz çocuklarımızı korumak için neler yapabiliriz?" diye düşünerek velilerimizi bilgilendirmek için bir çalışma yaptık. Çalışmamızdan önemli satır başlarını da siz blogger annelerle paylaşmak istedim. Şöyle bir sıralama yapabiliriz:
1. Çocuklarımıza mahrem yerlerini öğretelim ve onun vücuduna istemediği şekilde kimsenin dokunmaya hakkı olmadığı konusunda bilinçlendirelim.
2. Çocuklarımıza hiç kimseyle ıssız yerlere, inşaatlara, sığınaklara, tanımadıkları insanların arabalarına/evlerine gitmemeleri gerektiğinin öğretelim.
3. Çocuklarımıza iyi ve kötü dokunuşları ayırt etmeyi öğretelim.
4. Çocuklarımızın okula geliş gidiş saatlerine dikkat edelim ki geciktiklerinde hemen fark edebilelim. Çocuğumuzu okula kendimiz götürmeye özen gösterelim. Eğer servisle okula gidiyorsa servis şoförünün kim olduğunu sabıka kaydı olup olmadığını araştıralım. Servise kendimiz indirelim ve servisi karşılayalım.
5. Çocuğumuzun kıyafetlerini veya altını bir başkasının yanında asla değiştirmeyelim. Bir başkasının yanında çocuğumuza banyo yaptırmayalım, bir başkasının çocuğunuzu banyo yaptırmasına izin vermeyelim çok yakınlarımız bile olsa.
6.Çocuğumuzla bazı durumlarda neler yapması gerektiğinin konuşalım; Örneğin; serviste yalnız kaldı ve servisci ona biraz dolaşmayı teklif etti, parkta oynarken birisi yanına gelip inşaat alanını göstererek orada bir yavru kedi var bakalım mı dediğinde nasıl davranması gerekir? Böyle bir durumda sert bir şekilde "HAYIR" demelidir.
7. Kendisini güvende hissetmediği durumlarda kimlerden yardım alabileceğini öğretelim.
8. Anne ve babasının adını, ev adresini ve ebeveynlerden en kolay ulaşılabilecek olanın telefon numarasını ezberletelim.
9. Eve geldiğinde sizi bulamadığında veya okula çocuğunuzu almaya gittiğinizde sizi göremediğinde neler yapmamız gerektiğini konuşalım. Belirlediğiniz ortak bir yerde buluşmak gibi.. Okul çıkışı almaya gittiğiniz ve birbirinizi bulamadınız yada çocuk servisi kaçırdı nerede bekleyecek, örneğin müdürün odasına gidip sizi aramasını istemeyi öğretin. Eve geldi zile bastı fakat açan olmadı nereye gidecek? evde olmayacağınız durumlarda muhakkak çocuğunuzu bilgilendirin ve ne yapması nereye gitmesi gerektiğini söyleyin.
10. Çocuklar istismar konusunda asla yalan söylemezler, dikkatli olalım!
11. İnternet ortamında çocuklarımızın fotoğraflarını paylaşmayalım!
İstismarcıların %85 inin çocukların tanıdığı, güvendiği insanlar olduğunu unutmayalım. İstismarcıları tespit etmek oldukça güç maalesef, bu nedenle biz çocuklarımızı bilinçlendirmek zorundayız. Çocuklarımıza hoşuna gitmeyen her durumda hayır demeyi, yardım istemeyi muhakkak öğretelim..
Bu bilgiler iyi hoş ama çocuklarımızı tedirgin etmeden, panik havası estirmeden nasıl öğreteceğiz bunları dediğinizi duyar gibiyim. Bu noktada hazırladıkları kitapçıkla yardımımıza onlineanne  sitesi yetişiyor.
onlineanne benim için mucize bir keşif oldu, sizlere de tavsiye ediyorum muhakkak bakın. Sitenin kurucuları Pınar ve Melike hanımlar yurtdışında yaşayan hem kariyerlerinde zirve yapmış hemde mükemmel birer anne olmuşlar. Bununla da yetinmeyip tüm annelere yardımcı olmak, değişen çağın gereklerine göre çocuk yetiştirmede dikkat edilmesi gereken her şeyi ele aldıkları bir site kurmuşlar. Ben sözü onlara bırakıyorum sanki ben onları anlatmakta yetersiz kaldım:

"Biz; Pınar ve Melike, yurtdışında yaşayan, çocuklarının Türkçe öğrenmesini dert edinmiş iki anneyiz. Hayatlarımıza kaçınılmaz olarak girmiş olan teknolojinin, çocuklarımızın üzerindeki olumlu etkilerini arttırma, olumsuz etkilerini en aza indirmenin peşindeyiz.
Bu siteyi, çocuklar ve teknoloji konusunda kendi çocuklarımız için edindiğimiz bilgileri, ve yaşadığımız tecrübeleri anne/babalarla paylaşmak, bir bilgi ve tecrübe alışverişi platformu yaratarak eğitim ve teknoloji konusunda bilgi birikimimizi arttırmak, ebeveynlik serüvenimizde karşılaştığımız sıkıntıları beraberce atlatabilmek ve bunu yaparken teknolojinin nimetlerinden faydalanabilmek için kurduk."
Sitenin amacının kısa özetlenmiş hali diyebiliriz. Siteye girdiğinizde içeriğin ne kadar zengin ve ihtiyaca cevap veren nitelikte olduğunu görüyorsunuz zaten. 
Çocuk istismarını Önleme konusuna da değinmekle kalmamışlar, bu konudaki etkinlik sıkıntısına da çözüm olmuşlar. Kendilerine ne kadar Teşekkür etsek az diye düşünüyorum. Onlineanne sitesinden bu eğlenceli ve faydalı etkinliği indirip çocuklarınızla uygulamanız şiddetle tavsiye ediyorum.


Çok uzun bir yazı oldu, umarım faydalı olmuştur.




Sevgiler..

25 Mayıs 2014 Pazar

bir mimdir :)

malumumuz olduğu üzere bugün Miraç Kandili. Herkesin kandili mübarek olsun. Allah hepimizin gönlünden geçen duaları kabul etsin hayırlısıyla..
Uzun zamandır yazmıyordum bir şey, içimden gelmiyordu hiç.. Sadece buraya yazı yazmamak değil üzerimde bir rehavet ver hiç bir şey yapasım gelmiyor. Sevgili güneş ülkesinden  blogunun sahibi meslektaşımın beni mimlemesi üzerine bu yazıyı yazmak için biraz canlandım, vesileyle kandilinizi de kutlamak nasip oldu..
Gelelim ben neler demişim ilk mimlendiğim sorulara:
  
1) Telefonun nerede?    
vestiyerde
2) Partnerin? 
eşim olur kendisi :)
3) Saçların? 
şekil almıyor
4) Annen? 
dünyada bir melek
5) Baban? 
iyiki benim babam
6) En sevdiğin eşya? 
sevdiklerimden aldığım hediyeler
7) En son gördüğün rüya? 
rakamlar
8) Hayalindeki araba? 
yaris
9) İçinde bulunduğun oda? 
tam uyumalık :)
10) Korkun? 
ailemden birine bişey olması
11) On sene içinde ne olmak istiyorsun? 
emekli olmak, ütopik olsada :)
12) Sen ne değilsin? 
hırslı değilim
13) En son yaptigin sey?
bugün kayda değer bi şey yapmadığımı fark ettirdi bu soru :/
14) Uzerinde ne var?
eşofman
15) Senin hayatin? 
iyi gidiyor, çok şükür
16)Moralin?  
fena diil
17) Su an ne dusunuyorsun? 
hiç bi şey yapmadığımı
18) Senin bilgisayarın?
bana yetiyor
19) Bira?  
oldu mu şimdi bu!
20) Aşk? 
çok sorguladığım bir metafor :)

benim mimlediklerim

5 Mayıs 2014 Pazartesi

terzi esma hanım ganimetlerini çekilişe sunmuş

blog açmadan önce de kendisini facebookta takip ettiğim, çalışmalarını takdir ettiğim bir blog benim işim dikiş blogunun sahibi Terzi Esma hanım. Şu sıralar yoğunluktan ve kumaşsızlıktan makinemi dolaba kaldırdım ama bu kumaşlar bende olsa başlarım bi yerden diyorum içimden :) Esma hanımın kumaş çekilişine katılmak isteyenler linki tıklasın efenim :)
http://benimisimdikis.blogspot.com.tr/2014/05/ikinci-kumas-cekilisimi-baslattim-hadi.html


27 Nisan 2014 Pazar

pratik kara lahana turşusu tarifi

güzel bir bahar gününden herkese merhaba :)
bahar geldiğine göre kış hazırlıkları başlasıııınnn! tamam tamam şaka yaptım, önce güzel günlerin tadını çıkaralım hep beraber, başlarız bi ara:) ben sadece lokantalarda özellikle ızgaranın yanında yemeye bayıldığım bi şeyin tarifini paylaşmak istedim .. kara lahana ya da mor lahanayı salatalarda çok sevdiğim ama bazen işten gelince doğramaya üşendiğim doğrudur. pratik bi yöntem buldum tek seferde kurtuldum.. haftasonu keyfim yerinde olursa turşusunu yapıyorum ve salatalara ekliyorum.. lokantalarda yediğimin aynısı değil ama ona yakın oluyor, hemde 3-4 gün gibi bir sürede..
tarife gelelim..

malzemeler
1 adet kara lahana/mor lahana
1 yemek kaşığı tuz
üzüm sirkesi
su

yapılışı
lahanayı resimde görüldüğü gibi doğruyoruz, küçük doğrama özürlüyümdür ben..


üzerine tuzu ekleyip yaklaşık 10 dakika elimizle ovuyoruz. kaya tuzu kullanmanız tavsiye edilir.



ovulmuş lahanaları bir kavanoza elimizle sıkıştırarak yerleştiriyoruz.. üzerine bir çay bardağı sirke bir çay bardağı musluk suyu şeklinde kavanoz dolana kadar sırayla ekleniyor. benim lahanam küçük olduğu için yarım çay bardağı sirke ve yarım çay bardağı su yetti.


kavanozun kapağını sıkıca kapatıp serin bir yerde 4 gün muhafa ediyoruz. 4. günden sonra açabiliriz rengi dönmüş ve yumuşamış oluyor.. açtıktan sonra buzdolabında saklıyoruz. bana uzun bir süre gidiyor her salataya bir iki kaşık ekliyorum. salataya bu turşudan eklersem tuz atmıyorum, turşu tuzlu olduğu için aklınızda bulunsun.. ben suyundan da salatalara ekliyorum, tadını sevdim :)
umarım deneyenlerde sever.. 
görüşmek üzere..


25 Nisan 2014 Cuma

çekiliş var hanımlaaarrr!!

merhabalar
sevgili nilin dünyası bir hanımın ihtiyacı olacak bir sürü bir sürü şeyin yer aldığı bir hediye paketi hazırlamış... içindekiler burda..buyrun şansımızı deneyelim :)
http://www.nilindunyasindan.com/2014/04/cekilisim-vaar.html



23 Nisan 2014 Çarşamba

Bugün 23 Nisan, Hep neşeyle doluyor insan :)

Herkeslerin 23 nisanı kutlu olsun :) özellikle de kuzucukların.. günler öncesinden hazırlandılar,, onlar kadar ailelerde hazırlandı :) beklenen gün geldi çattı, bugünlerde biz çok eğlendik, bende sizlerle paylaşmak istedim..  kuzuların fotoğraflarını yayınlamayı etik bulmadığım için sadece dünkü uçurtma şenliğinden bir kaç kare ekliyorum..




 ben de uçurdum tabisi :)







bu uçurtma favorimdi..


 bu da 23 nisan kombini :) garson kız kombini dedim ben kendilerine :)


bu fotoğraflarla oynama işini hiç sevmedim ya hu... aslında blogda fotoğraf yayınlamayı düşünmüyordum ama dayanamadım napim..

ülkemize, dünyaya ve tüm çocuklara huzur ve barış diliyorum..
sevgiler..




21 Nisan 2014 Pazartesi

tadilat işleri

selam bayanlar :)
geçenlerde evde giymek için kot eşofman altı almıştım. bedeni kalmamıştı ama ben çok beğendiğim için bir beden büyükte olsa alacam  dedim, kafaya taktım ya bir kere :) kumaşını çok beğendim ince tiril tiril bir kot.
ilk işe paçalarını kısaltmakla başladım. belki benim gibi kendi işini kendi yapmak isteyen lakin acemi olan varsa diye de anlatayım dedim. herkesler kendine güzel güzel ciciler dikebiliyor olabilir, paça kısaltmakta neymiş diyebilir amaa ben daha küçük bir çekirgeyim tamam mı :)

yukardaki resimde görüldüğü üzere kesilecek kısmın ölçüsünü alıp çizdim ki keserken yamukluk olmasın, uçlarını da tam üst üste getirip iğneledim keserken kaymasın diye :) alt tarafı 20 cm bi yer kesecem ama gerçekten o kadar acemiyim..
kestikten sonra düzgünce içe kıvırıp iğneledim  dikerken kolaylık olsun diye..   orjinalinde de öyleydi zaten, temiz bir görüntüsü var sevdim.. kalın kumaşlarda kaba durabilir ama bu çok ince bir kot..

bu da dikilmiş hali.. paçalar tamam fakat bir sorun daha vardı beli de bol geldi.. pes eder miyim, hayır! bu eşofman bana olacak :) lastiği de aşağıdaki gibi birleşme yerinden söktüm..
lastiğini iki cm kadar kesim tekrar diktim, lastik dikerken zikzak dikiş yapılır diye okumuştum bende öyle yaptım.. birleşme yerini de el dikişiyle tekrar kapattım..
sonuçta ütülenmeyi bekleyen bir eşofman altımız oldu :)
belki çok basit bir yazı gelebilir okuyanlara, ben bunu yapmak için bir sürü yazı okudum alakalı alakasız.. olur ya benim gibiler vardır diye dilim döndüğünce kendi tecrübelerimi aktardım.. yolun çok çoook başındayım, bu benim için bir başarıydı..
çok konuştum okuyabilenlere birer öpücük :)
görüşürük :)

18 Nisan 2014 Cuma

tahinli kek tarifi

bir önceki postumda kendime dikmeyi beceremediğim tuniği paylaşmıştım. birazda ilk defa deneyipte başarılı olduklarımı paylaşayımda moral olsun dedim :)bizim evde sık sık kek yapılır, sabah kahvaltıda pratik olduğu için :) hal böyle olunca farklı kek denemelerim oluyor. tahin normalde yemediğim bir şey olduğu için yiyebileciğim bir hale getireyim dedim vee tahinli kek yaptım , oldu :) tahin tadı çok fazla belli değil ben sevdim, özellikle çocuğu olanlar için ideal olduğunu düşünüyorum.. 
gelelim tarifimize.

malzemeler
3 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
yarım su bardağı tahin
1 su bardağı süt
4 türk kahvesi fincanı un
kabartma tozu

hazırlanışı;
yumurtaları ve toz şekeri mikserle çırpıyoruz, içine tahin ve sütü koyup biraz daha karıştırıyoruz. kabartma tozunu ve unu ekliyoruz( unu yavaş yavaş ekliyoruz). kek kalıbımızı yağlayıp, önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişiriyoruz. (benim fırınımda 40 dakikada pişiyor, siz süreyi fırınınıza göre ayarlarsınız) internette gördüğüm bazı tariflerde kek kalıbına susam serpip susam mantolu yapmışlardı, ben denemedim ama denemek isteyenler için bu ayrıntıyı da ekleyim dedim.

 

herkese afiyet dolu günler diliyorum :)
görüşürüz..

14 Nisan 2014 Pazartesi

Kendime bi şey dikeyim dedim de

Herkese merhabalar
artık ben kendime nasıl güveniyorsam daha düz dikiş dikemezken, kalıp çıkarmaktan hiç anlamıyorken kendime tunik dikmeye kalktım :) ama boyumun ölçüsünü aldım o ayrı mesele..
bir muçuk metreye yakın kırmızı ince triko bir parça kumaş aldım, kumaş ilk deneme için uygun geldi gözüme, çok anlıyorum ya :) buraya kadar yine iyi, eee kalıp işi nasıl olacak? ben o kadar blog okudum ayarlarım bi şii dedim vee ilçemizde bulabildiğim tek dikiş dergisi olan crezion elişi dergisinden bir elbise kalıbını tuniğe uyarladım.. bak bak bak cesarete bak, cahil cesareti böyle oluyormuş arkideşler, denedim bizzat :)
eşim evde yokken kalıbı çıkardım, oturdum diktim ki gelince giyip göstercem " bak ben kendime ne diktiiiiim " diye havamı atayım.. artistliğim de var yani :) ama ne umdum ne buldumm..
nitekim dostlar sonuç hüsran oldu, buyrunn...
tamam birazcık fazla kilolarım olabilir ama 40 beden diye yola çıktım 44 beden bi tunik elde ettim..
bu tunikten çıkardığım dersler
1. önce kalıp çıkarmayı öğren
2. doğru kalıbı bulmak ve kalıbı kumaşa aktarabilmek başarmanın yarısıdır unutma
3. yaka ve kol dikmek hiç kolay değil bunu aklına sok bi zahmet
4. sen bir çekirge bile değilsin henüz acele yok :)
Bu cahilce denemem motivasyonumu kırsa da kendime ders çıkarmayı da ihmal etmedim efenim :) dikiş yolculuğunda kendime şans diliyorum ve işe gidiyorum :)
sevgiler..

7 Nisan 2014 Pazartesi

bende çekilişe katılıyorum ki :)

Dikiş işine heves ettiğimden beri dikiş bloglarını okumaktan kendimi alamıyorum. Aycan' ın Atölyesi de dikiş konusunda bana ilham verecek bloglardan biri.. Blogunun birinci yılı için çekiliş yapıyormuş, umarım bende kendimi geliştirip bir yılımı böyle etkinliklerle renklendirebilirim.. haydi bakalım bende katıldım..
Aycanın atölyesinin çekilişine aşağıdaki adresden katılabilir ve bu güzel kumaşları elde etme şansı bulabilirsiniz :)


Hafta sonundan notlar

Merhabalar
küçük bir ilçede yaşadığımız için bazen şöyle bir kafa dağıtmak, biraz mağaza dolaşmak, film izlemek için şehre iniyoruz. Kısacası köyden indim şehre durumuna düşüyoruz. Ayy onu da alayım, ayy bu mağazaya da bakayım modunda ayaklarımız şişene kadar bir gün boyunca dolaşıyoruz.. Çok şükür halimize yine de şikayetçi değilim.. büyük şehrin gürültüsündense küçük sakin yerleri tercih ederim..
işte bu haftasonu şehre inince neler yaptık?
havalar ısınıyor malumunuz, yavaş yavaş yazlık kıyafetlere dönüyoruz.o zaman yaz hazırlıklı başlasın dedim ve iki tane babet alarak start verdim :)


sık kullanabileceğim renkleri seçtim. toprak rengi olan model geçen yaz çok trenddi, bu sezon kataloglarda da sıkça gördüğüm bir model.. ee benden eksik kalmayım değil mi :)
gelelim ikinci alışverişime yaz için bir de etek aldım. yazın bol ve cepli eteklere/pantolanlara bayılıyorum. aradığım eteği LC wakiki de buldum.
resim LCwaikinin sitesinden alıntı. benim eteğimin fotoğrafını çekecektim ama çok kırışıktı. ince bir kot, tiril tiril tam benlik..
sadece kıyafet almak olmazdı, biraz da kitap karıştırdım tabii ki..

Kılıç isimli kitap Halid Bin Velid 'i anlatıyor..Peygamber Efendimiz (S.A.S) ile ilgili kitapta eşimin ilgisini çekti onu da okumak için sabırsızlanıyorum.. Çağın Vicdanı Bediüzzaman, Nevzat Tarhan ın son kitabıymış, merak ettim onu da aldım hemen.. Nevzat Tarhan ın kitaplarını elimden geldiğince takip ediyorum, mesleğim açısından bana katkı sağladığını düşündüğüm bir yazar...vakit buldukça okunacak inşallah bu kitaplar..
veee son olarak bir de sinemaya gidip hafta sonuna noktayı koyduk.. Vizyondaki filmlere şöyle bir göz gezdirip komedi filmine gidelim dedik. Tercihimiz Mandıra Filozufu oldu ( yerli sinemayı da böyle desteklerim).. çocuklar duymasın dizisinin Mustafa ali adlı karakterini sinemaya taşımış birol Güven ve Müfitcan Saçıntı.. Film fena değilde ancak izleyici kitlenin ağırlıklı dizi izleyicisi olan ebeveynler ve çocukları olduğu düşünülürse küfürlü konuşmalar gereksiz geldi bana.. mustafa ali karakterinin modern hayattan uzak fakat bilgece bir hayatı benimsemesi tam benlikti :) film hakkında detaya girmeyim, izleyince görürsünüz ;)

3 Nisan 2014 Perşembe

ilk dikiş deneyimim

merhabalar
dikiş makinamı yeni aldım ve resmini de burda paylaşmıştım. bir heves dikiş makinası aldım ama dikiş işi sandığım kadar kolay değilmiş efenim. öncelikle düz dikişi geliştirmek gerekiyormuş, yani hayallerime kavuşmak için çoookk fırın ekmek yemem lazımmış.. 
 kendime cici kıyafetler dikebilme hayalleri kurarken gerçeklerle yüzleştim ve bismillah deyip makinanın başına oturdum. evde kumaş olmadığı için eski kıyafetlere el attım hemen. anladım ki yeni evli birinin eskisi de pek olmuyormuş :) yine de gözden çıkarılabilecek şeyleri seçip ilk denememi yaptım. 
eveet bu gördüğünüz tutacak ilk dikiş deneyimim olarak kayıtlara geçti. dört tarafını çevirip içine de eski pamuklu bir kumaş koyup kalınlaştırdım. hatta gazımı alamayıp kapitone bile yaptım. görüldüğü üzere çizgilerin kimi kısa kimi uzun, ee acemi  işi işte..
bir de bu küçük sofra bezini diktim. bu aslında ince gömlek kumaşından bir ev pijamasıydı. bacak kısımlarını aynı oranda kesip birleştirdim. çok kullanışlı olmadı çünkü ebatları küçük, napalım eldeki malzemelerle aklıma gelen bunlardı. aklımda çarşaf yastık kılıfı falan dikmek var, malum düz dikişten gideceğim bir süre :)

30 Mart 2014 Pazar

tatil gibisi yok :)

merhabalar
hafta sonunu iple çeken bir insan olarak, hafta sonu tatilinin iki gün olmasından hiç hoşnut değilim, çünkü biraz tembelim :) iki gün bana yetmiyor. böyle söylediğimde eşim çok kızıyor "hafta sonu tatili olan bir işin var, şikayet ediyorsun" diye. haksız sayılmaz çok şükretmeliyim..
ben nereye bağlıycaktım, haftasonu kahvaltısına :) arkadaşlarla evimizde yaptığımız kahvaltı sofrasına gelelim diycektim. acemi bir blogger olduğum için fotoğraf çekmeyi unutuyorum. bu fotoğrafta arkadaşın telefonundan..
Öyle aman aman bir sofra değil. zaten bende sade seviyorum herşeyi, rahatıma düşkün olduğumdan ötürü uğraştırıcı süslü püslü şeyler bana göre diil :)
çok sevdiğim krepler arkada kalmış amaa:( bu arada patatesleri baharatlayıp fırınlıyorum, tam bana göre bişey az yağlı.. ( buradan yazarın kilo problemi olduğunu anlıyoruz)
bu aralar boş zamanlarımda örgü örmeye çalışıyorum belki kollarımı zayıflatırım ne dersiniz :)
şimdilik bu kadar
görüşürüz :)

21 Mart 2014 Cuma

acemi blogger

merhabalar
şükür ki bloguma girebildim. Acemi bir blogger olan ben, iki post yazdıktan sonra şifremi unuttum.. iki aydır bloga giremiyordum, ağlasam mı gülsem mi bilemedim..
pekii bu sürede neler yaptım?
yeni tarifler denedim, önümüzdeki günlerde tekra yapıp fotoğraflayıp paylaşmayı düşünüyorum.. 
Uzun zamandır almayı çok istediğim dikiş makinasını aldııımmm :) dikiş makinam Singer Promise 1409 modeli. benim gibi hiç bir şey bilmeyenler için iyidir sanırım.. Dikiş dikmek sandığım kadar kolay değilmiş, şimdilik sadece tutacak dikiyorum :)

dikiş blogu yazarları gözümde birer kahraman oldular :) öğreneceğim çooook şey var..
şimdilik benden bu kadar..
sevgiler



8 Ocak 2014 Çarşamba

bir sofra daha

merhabalar 

ev kurduğumdan beri ( yaklaşık 8 ay oldu) sofra ve sunum benim için önem kazandı. bu evimde ilk kalabalık misafir ağırlayışımdı. bardaklarımın hepsi aynı renk olmadığı için rengarenk kullanmıştım :)

masamın kitabeli kısmını açınca örtü de yetmedi görüldüğü üzere :) her türlü eksikliklerine rağmen benim çok özendiğim bir masaydı.
tabaklarında dolu olduğu postlara inşallah :)

1 Ocak 2014 Çarşamba

ilk postum

merhaba blogger dünyası
uzun zamandır takip ettiğim bloglar beni nuraya sürükledi. umarım benim için keyifli olur blog yolculuğu..
o zaman ilk sofralarımdan birini paylaşarak il paylaşımı da yapim...
hafta içi kahvaltı yapmadan işe gittiğim için haftasonu özendiğim kahvaltı sofram..